1“I am the true vine, and my Father is the vinedresser. (Jer 2:21; 1Co 3:9)2Every branch in me that does not bear fruit he takes away, and every branch that does bear fruit he prunes, that it may bear more fruit. (Mt 3:10; Mt 7:19; Mt 13:12; Mt 15:13; Joh 15:6; Ro 11:17; Ro 11:22; 2Pe 1:8)3Already you are clean because of the word that I have spoken to you. (Joh 13:10; Joh 15:7; Joh 17:17; Eph 5:26)4Abide in me, and I in you. As the branch cannot bear fruit by itself, unless it abides in the vine, neither can you, unless you abide in me. (Joh 3:15; Joh 6:56; Joh 15:5; Php 1:11; Col 1:23; 1Jo 2:6)5I am the vine; you are the branches. Whoever abides in me and I in him, he it is that bears much fruit, for apart from me you can do nothing. (Joh 15:16; Ro 6:5; Col 1:6; Col 1:10)6If anyone does not abide in me he is thrown away like a branch and withers; and the branches are gathered, thrown into the fire, and burned. (Eze 15:4; Mt 13:40; Joh 15:2)7If you abide in me, and my words abide in you, ask whatever you wish, and it will be done for you. (Joh 8:31; Joh 14:13)8By this my Father is glorified, that you bear much fruit and so prove to be my disciples. (Isa 61:3; Mt 5:16; Joh 15:5; 2Co 9:13; Php 1:11)9As the Father has loved me, so have I loved you. Abide in my love. (Joh 5:20; Joh 13:34)10If you keep my commandments, you will abide in my love, just as I have kept my Father’s commandments and abide in his love. (Joh 8:55; Joh 10:18; Joh 14:15; Joh 14:23; Joh 17:4; Php 2:8)11These things I have spoken to you, that my joy may be in you, and that your joy may be full. (Joh 3:29; Joh 16:24; Joh 17:13; 2Co 2:3; 1Jo 1:4; 2Jo 1:12)12“This is my commandment, that you love one another as I have loved you. (Joh 13:34)13Greater love has no one than this, that someone lay down his life for his friends. (Joh 10:11; Ro 5:7; Eph 5:2)14You are my friends if you do what I command you. (Mt 12:50; Lu 12:4; Joh 15:10)15No longer do I call you servants,[1] for the servant does not know what his master is doing; but I have called you friends, for all that I have heard from my Father I have made known to you. (Ge 18:17; Joh 3:32; Joh 8:26; Joh 8:40; Joh 13:7; Joh 13:12; Joh 15:20; Joh 16:13; Joh 17:26; 1Co 2:16; 1Co 13:9)16You did not choose me, but I chose you and appointed you that you should go and bear fruit and that your fruit should abide, so that whatever you ask the Father in my name, he may give it to you. (Joh 13:18; Joh 14:13; Joh 15:7; 2Jo 1:8)17These things I command you, so that you will love one another. (Joh 15:12)
1‹‹Ben gerçek asmayım ve Babam bağcıdır.2Bende meyve vermeyen her çubuğu kesip atar, meyve veren her çubuğu ise daha çok meyve versin diye budayıp temizler.3Size söylediğim sözle siz şimdiden temizsiniz.4Bende kalın, ben de sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez. Bunun gibi, siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz.5Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.6Bir kimse bende kalmazsa, çubuk gibi dışarı atılır ve kurur. Böylelerini toplar, ateşe atıp yakarlar.7Eğer bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne isterseniz dileyin, size verilecektir.8Babam çok meyve vermenizle yüceltilir. Böylelikle öğrencilerim olursunuz.9‹‹Baba'nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın.10Eğer buyruklarımı yerine getirirseniz sevgimde kalırsınız, tıpkı benim de Babam'ın buyruklarını yerine getirdiğim ve sevgisinde kaldığım gibi...11Bunları size, sevincim sizde olsun ve sevinciniz tamamlansın diye söyledim.12Benim buyruğum şudur: Sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin.13Hiç kimsede, insanın, dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur.14Size buyurduklarımı yaparsanız, benim dostlarım olursunuz.15Artık size kul demiyorum. Çünkü kul efendisinin ne yaptığını bilmez. Size dost dedim. Çünkü Babam'dan bütün işittiklerimi size bildirdim.16Siz beni seçmediniz, ben sizi seçtim. Gidip meyve veresiniz, meyveniz de kalıcı olsun diye sizi ben atadım. Öyle ki, benim adımla Baba'dan ne dilerseniz size versin.17Size şu buyruğu veriyorum: Birbirinizi sevin!››
Dünyanın Nefreti
18‹‹Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin.19Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor.20Size söylediğim sözü hatırlayın: ‹Köle efendisinden üstün değildir.› Bana zulmettilerse, size de zulmedecekler. Benim sözüme uydularsa, sizinkine de uyacaklar.21Bütün bunları size benim adımdan ötürü yapacaklar. Çünkü beni göndereni tanımıyorlar.22Eğer gelmemiş ve onlara söylememiş olsaydım, günahları olmazdı; ama şimdi günahları için özürleri yoktur.23Benden nefret eden, Babam'dan da nefret eder.24Başka hiç kimsenin yapmadığı işleri onların arasında yapmamış olsaydım, günahları olmazdı. Şimdiyse yaptıklarımı gördükleri halde hem benden hem de Babam'dan nefret ettiler.25Bu, yasalarında yazılı, ‹Yok yere benden nefret ettiler› sözü yerine gelsin diye oldu.26‹‹Baba'dan size göndereceğim Yardımcı, yani Baba'dan çıkan Gerçeğin Ruhu geldiği zaman, bana tanıklık edecek.27Siz de tanıklık edeceksiniz. Çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz.